İrfan Değirmenci’den Onur Ayı paylaşımı: Haziranlar, utanç değil onur duyulan aylar olur

Değirmenci, “Onur Ayı” kapsamında sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda LGBTİ+ bireylere yönelik baskılara ve ayrımcılığa dikkat çekti. Çocukluk ve gençlik yıllarında maruz kaldığı toplumsal baskıları hatırlatan Değirmenci, “Ömrüm boyunca ‘Şimdi sırası değil. Sakın söyleme. Kimsenin bilmesine izin verme. Sence kimsenin umurunda mı? Başka özelliklerinle kendini sevdir. Açığını kapat. Evlensen en güzeli. Helak olan kavmi hatırla. Gündemimiz sen değilsin. İlgiyi üzerine çekme. Efendi ol. Öne çıkma. Şov yapma’ sözlerini işittim zaten…” dedi.

Kendisini hedef alan nefret söylemlerine de değinen Değirmenci, “Sizce buradan bana yazılan o akıllar şu saatten sonra beni ırgalar mı? Çocukluktan beri okulda, sokakta duyduğum dört harfli küfrünüz beni üzer mi?” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Haziran ayı boyunca bu konuda yazıp çizmeye devam edeceğini ifade eden Değirmenci, “Takip etmeseniz de timeline’ınıza düşüyorsam yapabileceğim bir şey yok” dedi. Neden Haziran ayında bu konuları gündeme getirdiğini ise şu sözlerle açıkladı:

“Dünyanın bir yerinde bir Haziran ayında işsiz, evsiz, güvencesiz bırakılmış, hor görülmüş LGBTİ’lere baskılar öyle bir geri teper ki bir daha o ülkede kimse onlarca yıl kimseye değil baskı yapmak, akıl vermeye dahi kalkamaz. Bir Haziran ayında… Sonra Haziranlar, o başkaldırının saygıyla anıldığı, utanç değil onur duyulan aylar olur.”

Değirmenci, LGBTİ+ bireylerin otoriter yapılar karşısındaki direncine de dikkat çekerek, “Nerede otoriter bir baba figürü, ülkeyi şahsının malı sansa, karşısına önce gökkuşaklarıyla LGBTİ’ler dikilir…” dedi.

Paylaşımını şu sözlerle tamamladı:

“Haydi iyi geceler. Rüyanızda gökkuşağı görün. Altından geçmekten de korkmayın.
Değil mi ki 19 Mart’tan beri her eylemde her meydanda kampüste LGBTİ’ler de direniyor ve gencecik LGBTİ gençler bedel ödüyor, siz de bu gececik kabus gibi bir rüya görüveriniz…
Hâlâ ‘ne lüzum vardı şimdi bu saçmalığa?’ diyorsanız da bilin ki o otoriter ana baba sizsiniz. Fırsatınız olsa ve ülkeyi yönetseniz aynı haltları yersiniz.”