Dönemeçteki Büyük Dönüşüm | Barış Kavas Yazdı

BARIŞ KAVAS

DÖNEMEÇTEKİ BÜYÜK DÖNÜŞÜM  

Hayatımın büyük döneminde sinemaya büyük bir anlam yükledim. Bir Müslüman her zaman Allah’ın rızasını hedefler ve bu rızaya ulaşacak çabalar içine girer. İşte ben de sinemaya böyle bir çaba olarak baktım. Gençliğimin büyük bölümünde kısa film çekerek senaryom üzerinde çalışarak sinema üzerine yazılar yazarak bu çabayı her zaman göstermeye çalıştım. Geldiğim nokta itibariyle pes etmiş bulunuyorum.

   Güzel kardeşim sinemayı sana bana yedirmezler. Yedirmiyorlar. Yedirmeyecekler. Hem dahası bizde de bunun maddi ve ekonomik altyapısı yok. Var olan sistem itibarıyla Müslüman sanatçıyı sistem içine almıyor, almayacak. Şunu gördüm ki sinema, edebiyat ve hatta ilahiyat alanında bile sistemin izin vermediği hiçbir fikir neşvü nema bulamaz. Olağanüstü bireysel çabalarla bir şey yapılamaz mı? Evet yapılır. Sanat filmi tadında düşük bütçeli bir şeyler yapılabilir. Bu arada şunu söylemeliyim ki sistemin bizi sınırsız özgürlük tanıdığı bir alan var; kısa film. Kısa filmde özgürüz. Bu özgürlük de bunlar kumda oynasın özgürlüğüdür.

   Çok karamsar olduğum söylenebilir. Ama bizzat yaşadım ben bu süreci. Bizzat yaşadım. Bilfiil yaşadım. Yıllardır gösterdiğim çabalar çok ama çok cılız karşılıklar bulabildi. Sanat alanında gerek ülkemizde gerek dünyada kast sistemine benzer bir yapı var. Bir çember var ve dışarıdan o çemberi kırmak çok zor. Buraya kadar söylediklerim pes etmemin genel ve sistemsel sebebi. Bundan sonraki söyleyeceklerim ise özel ve bireysel sebepler.

   Cenabı Hakk’ın lütfu inayeti ile sürdürdüğüm okumalar ve tefekkür çabaları beni bu noktaya getirdi. Duanın, zikrin, zühdün, Muhabbetullah’ın güzelliğinin tadını tadabilmek. Necip Fazıl’ın ver cüceye onun olsun şairlik şimdi gözüm büyük sanatkarlıkta dediği noktadayım. Bundan sonra sadece ve sadece Kur’an-ı Kerim ve tasavvuf üzerine yazılar yazmak niyetindeyim. Onlar filmlerini çeksin biz edebiyat şarkısını terennüm edelim. Vesselam…