KKTC üzerinde karanlık plan, Poseidon’un gazabı senaryosu?

İsrail’in, Gazze’den sonra gözünü KKTC topraklarına diktiğine dair haberlerin ardından gözler Doğu Akdeniz’deki Türkiye karşıtı denklemlere çevrildi. İsrail’in, “Kıbrıs” üzerindeki askeri ve ekonomik varlığı, son dönemde hız kazanırken, dikkatler İsrail, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan arasında kurulan enerji ittifakına çevrilmiş durumda. Doğu Akdeniz’deki enerji yataklarını kontrol altına alma amacı taşıyan 3’lü ittifak, ABD ve bazı AB ülkelerinin bölgedeki nüfuz hamleleriyle paralel ilerliyor. İngiltere’nin Akrotiri Üssü’nde bulunan keşif uçaklarının İsrail için Gazze’de istihbarat sağladığına dair bilgiler ise, Kıbrıs’ın askeri açıdan en kritik alan haline getiriyor.

KKTC ve Türkiye’ye karşı üç stratejik senaryonun gündeme gelebileceğine dikkat çekiliyor. Buna göre; düşük yoğunluklu gerilimde işbirlikleri sürerken çatışma yaşanmaz; orta yoğunluklu tırmanmada küçük askeri olaylar ve ekonomik kayıplar gündeme gelir; yüksek yoğunluklu çatışmada ise bölgesel savaş ve uluslararası yaptırımlar kaçınılmaz olur.

AKKUYU’DA HEDEFTE!

Geçtiğimiz günlerde İsrail medyasının Kuzey Kıbrıs’ı “terör üssü” olarak tanımlaması ve “Poseidon’un Gazabı” adlı operasyon planını gündeme getirmesi, Türkiye’nin ne denli ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğunun göstergesi olarak kabul ediliyor. Ayrıca, Akkuyu Nükleer Santrali’nin İsrail tarafından “tehdit” unsuru olarak algılanması, Türkiye’nin enerji güvenliği konusundaki hassasiyetlerini artırıyor.

TÜRKİYE İÇİN RİSKLER 

İngiliz aktivist gazeteci Vanessa Beeley ise Kıbrıs’ın; Batı-Doğu blokları arasında şekillenmekte olan yeni güç dengelerinin turnusol kağıdı olduğuna işaret ediyor. Beeley, ABD’nin İsrail’i destekleyerek Kıbrıs’ı Doğu Akdeniz’de askeri üs haline getirmeye çalıştığını belirtirken, şu saptamalarda bulunuyor: “Bu hamle, bölgedeki enerji koridorlarını kontrol altında tutma ve Rusya-Çin nüfuzuna karşı denge kurma stratejisinin bir parçası. Çin ise ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesi kapsamında Kıbrıs’ı Avrupa’ya açılan stratejik bir kapı olarak görüyor. Çin’in artan ekonomik yatırım ve lojistik faaliyetleri, Doğu Akdeniz’de çok kutuplu bir güç dengesi yaratırken, Türkiye ve KKTC’nin stratejik pozisyonunu karmaşıklaştırıyor.”

“STATÜKO OLUŞTURUR”

İsrail’in gayrimenkul alımları, askeri iş birliği ve siyasi baskı yoluyla Kıbrıs’ta fiili kontrol sağlama yönünde net çabaları olduğuna da değinen Beeley, “Bu kontrol çabaları, İsrail’in ‘arka bahçe’ olarak kullanmayı hedeflediği Kıbrıs’ta yeni bir statüko oluşturabilir. Türkiye ve KKTC açısından ise bu durum, deniz yetki alanları, enerji hakları ve askeri güvenlik bakımından önemli riskler doğuruyor” diyor.

TÜRKİYE KUŞATILIYOR 

Türkiye ve KKTC’nin, nüfus operasyonlarına karşı çok yönlü ve kararlı bir strateji geliştirmesi gerektiğine değinen Beeley, İsrailli yatırımların sıkı denetlenmesi; KKTC’deki gayrimenkul ve ekonomik yatırımların titizlikle izlenmesi gerekliliğini de vurgularken, “Türkiye’nin bölgedeki manevra alanı daralıyor. Diplomatik izolasyon ve ekonomik kuşatma; KKTC’nin uluslararası platformlarda meşruiyet kazanmasını engelliyor. Bölgeye konuşlandırılan yabancı istihbarat altyapıları ise bilgi güvenliği risklerini artırıyor.” uyarısında bulunuyor.

ÇİN “İKİ DEVLET” İSTEMİYOR

Açık kaynaklardan yansıyan istihbarat analizlerinde ise Çin’in “Tek Çin, Tek Kıbrıs” ilkesiyle şekillenen dış politikasına dikkat çekiliyor. Çin’in adada iki devletli çözüm önerisini reddetmesinin jeopolitik mücadeledeki önemini artırdığı vurgulanıyor. 

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, önceki dönem Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiades ile Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında iş birliği belgesi imzalamıştı.

İNGİLİZLER DE OYUNDA

Kıbrıs’taki son gelişmeleri haberglobal.com.tr’ye değerlendiren Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Köni, ise şu önemli tespitlerde bulundu: “ABD- İsrail ittifakı, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu çevresinde kapsamlı bir kuşatma yürütüyor. Yunanistan piyon durumda. Önümüzdeki adımlardan biri ise Rum Kesimi’nin NATO’ya üyelik süreci olacak. Ayrıca, Güney Ege’den başlayıp Akdeniz’e kadar uzanan sahada, ABD ve Katar’a bağlı şirketler petrol arama faaliyetlerini sürdürüyor. İngiltere de oyunda ve ABD ile koordineli hareket ediyor.”

TOPRAK ALIYORLAR

Analizlerde, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi stratejisinin Pire Limanı’na yapılan yatırımla eşzamanlı ilerlediğine de dikkat çekilerek, “Çin’in Avrupa’ya açılan deniz koridorlarında söz sahibi olma arzusu” yorumu yapılıyor. Eski KKTC Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş’ın danışmanlığını yapan Sabahattin İsmail ise her fırsatta, İsrail’in adadaki faaliyetlerine dikkat çekiyor. Sbahattin İsmail; İsrailli şirketlerin “Büyük İsrail” projesi için KKTC’nin İskele bölgesindeki toprak alımları yaptığına vurgu yapıyor.

[email protected] 

 

Kaynak: Web Özel

Başa dön tuşu
Haber Dijital