Türk ekonomisinin en ağır yükü faiz harcamaları

Türk ekonomisinin en büyük yükü olarak kabul edilen faiz harcamaları, 2026 yılında da Hazine’nin sırtındaki en ağır kalemlerden biri olacak. Açıklanan bütçe tasarısına göre yalnızca faiz ödemeleri için 3 trilyon TL ayrılırken, memur ve işçilere yapılacak maaş ödemeleri 4,9 trilyon TL olarak belirlendi. Bu tutar, yaklaşık 5 milyon kamu çalışanını kapsıyor. Ancak dikkat çekici nokta, faiz giderlerinde yüzde 40,5 oranında artış öngörülmesine karşın, maaş artışlarının oldukça sınırlı kalması. Ekonomistler, faiz ödemelerindeki bu hızlı yükselişin kamu maliyesi üzerinde giderek daha fazla baskı yaratacağına işaret ediyor. Öte yandan Orta Vadeli Program kapsamında kamu harcamalarının kontrol altında tutulması ve ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması gerektiği vurgulanırken, uzmanlar önümüzdeki dönemde bütçe önceliklerinin yeniden değerlendirilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.

Özellikle 2026 bütçesinde memur ve işçilere yapılacak ödemeler ile faiz giderleri arasındaki fark, ekonomik ve sosyal politika önceliklerinin yeniden değerlendirilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor

10 YILLIK TABLO 

Buna dair son 10 yıllık tabloya bakıldığında, Türkiye’de faiz giderleri ve personel harcamalarının yıllar içinde nasıl değiştiği daha net görülebiliyor. 2016 yılında faiz giderleri yaklaşık 56 milyar TL seviyesindeydi. Aynı yıl memur ve işçilere yapılan personel harcaması ise 125 milyar TL olarak gerçekleşmişti. 2017 yılında faiz giderleri bir miktar düşüş göstererek yaklaşık 50,2 milyar TL olurken, personel harcaması 163 milyar TL seviyesine yükseldi. 2018 yılı itibarıyla faiz giderleri 74 milyar TL’ye çıkarak hızlı bir artış gösterdi ve personel harcaması da 200,9 milyar TL’ye yükseldi. 2019 yılında ise faiz giderleri 117,3 milyar TL’ye yükselmiş, personel harcaması da 247,3 milyar TL seviyesinde gerçekleşmişti.

FAİZ GİDERİ HER YIL ARTIYOR 

2020 yılı, özellikle küresel pandemi etkisiyle ekonomik dalgalanmalara sahne oldu. Bu yılda faiz giderleri yaklaşık 138,9 milyar TL olarak kaydedildi ve personel harcaması da yaklaşık 300–350 milyar TL düzeyine yükseldi. 2021 yılı itibarıyla faiz giderleri 180,9 milyar TL’ye çıkarken, personel harcaması 400–450 milyar TL civarında gerçekleşti. 2022 yılında faiz giderleri önemli bir artış göstererek 240,4 milyar TL’ye; personel harcaması da 615,3 milyar TL olarak gerçekleşti. 2023 yılı, faiz ve personel giderlerinde hızlı artışların yaşandığı bir yıl oldu; faiz giderleri 674,6 milyar TL, personel harcaması ise 952,3 milyar TL seviyesine ulaştı.

3 TRİLYON LİRA OLACAK 

2024 yılı gerçekleşmelerinde faiz giderleri yaklaşık 1,27 trilyon TLye yükselmiş, personel giderleri ise 2 trilyon TL seviyesine gelmişti. 2025 yılı için ise bütçe öngörüleri ve yapılan ters hesaplamaya göre faiz giderleri yaklaşık 2,135 trilyon TL, personel harcaması ise yaklaşık 2,5 trilyon TL olarak tahmin ediliyor. 2026 yılı bütçe tasarısında ise faiz gideri 3 trilyon TL ve memur-işçi maaş ödemesi 4,9 trilyon TL olarak belirlendiği öne sürülüyor. 

Türk ekonomisinin en ağır yükü faiz harcamaları - Resim : 2
Analistlere göre 2026 yılı bütçesi, faiz yükünün ağırlaşması ve kamu maliyesi üzerindeki baskının artması açısından kritik bir döneme işaret ediyor. Bu durum, hükümetin bütçe önceliklerini ve harcama planlamasını yeniden gözden geçirmesini zorunlu kılıyor.

DENGEYİ SARSIYOR 

Bu tablo, son 10 yıl içinde Türkiye’nin faiz ve personel harcamalarının nasıl katlanarak arttığını açıkça gösterdiği belirtilirken, Kamuoyu Araştırmacısı Volkan Tebrizcik ise şu uyarılarda bulunuyor. “Faiz giderleri, özellikle 2022 sonrası yıllarda hızlı bir artış göstererek, kamu maliyesi üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Personel harcamaları da artış göstermesine rağmen, faiz giderlerindeki yükseliş hızı, bütçeden ayrılan kaynaklar arasındaki dengeyi zorlaştırıyor.” 

[email protected] 

Kaynak: Web Özel

Başa dön tuşu