TÜSİAD’dan çift taraflı uyarı: Enflasyon ve değişen dünya düzeni

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, konuşmasında yaklaşık 55 yıldır insan hakları, düşünce ve inanç özgürlükleri, laik hukuk devleti, katılımcı demokrasi ve liberal ekonomi ilkeleri doğrultusunda faaliyet gösterdiklerini belirtti. Turan, küresel sistemin radikal bir biçimde değiştiği bu dönemde, Türkiye’nin büyüme modelini, toplumsal uyumunu ve kurumlarını yeniden düşünmesi gerektiğini vurguladı. ABD’nin gümrük vergilerindeki artışın küresel ticaret düzeninde belirsizlik yarattığını ifade eden Turan, yeşil ekonomi, yeni teknolojiler, yapay zeka devrimi ve demografik dönüşüm gibi derin değişim dinamiklerinin üzerine jeopolitik kaymalar, popülizmin güçlenmesi ve uluslararası kurumların zayıflamasının eklendiğini dile getirdi.
Turan, Türkiye ekonomisindeki yavaşlamaya dikkat çekerek, sanayisiz bir büyüme modelinin düşünülemeyeceğini ve üretimin günün teknolojisini yakalayarak güçlenmesi gerektiğini söyledi. Enflasyonla mücadelenin yanı sıra ekonomiyi daha rekabetçi kılacak yapısal dönüşümlerin de hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Turan, “Fiyat istikrarını sağlarken, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme sürecini başlatmak, teknolojik değişim trenini yakalamak, rekabet gücünü artırmak ve refah artışını tabana yaymak zor olsa da, gerçekleştirilebilir hedeflerdir” dedi.
Konuşmasında Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin en acil ihtiyaç olduğunu belirten Turan, bunun hem Türkiye hem de AB için küresel sınamalara kural temelli sistem çerçevesinde ortak cevap oluşturabilmek açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Ayrıca, AB’nin güvenlik ve savunma politikalarındaki tutum değişikliğinin ve genişleme sürecinin Türkiye için fırsatlar barındırdığını dile getirdi. Terör sorununun kalıcı olarak ortadan kalkması ve toplumsal kutuplaşmanın yerini toplumsal uyuma bırakmasının önemine değinen Turan, Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet hedefi doğrultusunda çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
ÖMER ARAS: YÜKSEK ENFLASYON EN ÖNEMLİ SORUNUMUZ
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras ise konuşmasında Türkiye’nin ekonomik geleceği için iki önemli konuya vurgu yaptı: ekonomik görünüm ve dünyadaki jeopolitik gelişmelerin yarattığı fırsatlar. Enflasyonun en önemli ekonomik sorunları olduğunu belirten Aras, “Enflasyonda 2024 sonunda dünyada 7. sıradayız. Mayıs 2025 ayı itibarıyla enflasyon TÜİK verisine göre %35.4. Savaşan Ukrayna’da enflasyon %15, Rusya’da %10 civarında” diyerek fiyat istikrarının sağlanmasının aciliyetine dikkat çekti.
Yüksek enflasyonun sadece fiyatların yükselmesi olmadığını, aynı zamanda toplumun her hücresine yayılan bir bozulma ve istikrarsızlık hali olduğunu dile getiren Aras, bunun ticari ahlakı ve kurumsal dayanıklılığı zayıflattığını ifade etti. Aras, enflasyonla mücadelede sıkı para politikasının yanı sıra daha etkili bir mali politika uygulanması gerektiğini, adil vergilendirme ve etkili tasarruf politikalarının önemini vurguladı.
Küresel ekonomik yapının hızla değiştiğini ve ABD’nin ikili anlaşmalar ve doğrudan stratejik pazarlıklar üzerinden küresel ticareti yeniden biçimlendirmeye çalıştığını belirten Aras, bu durumun Türkiye gibi üretim ve hizmet temelli büyümek isteyen bir ekonomi için hem yeni fırsatlar hem de kırılganlıklar içerdiğini söyledi. Türkiye’nin rekabet gücünü yüksek katma değerli, verimli üretim, dijital kapasite ve yeşil dönüşüm gibi yapısal dönüşümlerden alması gerektiğinin altını çizdi.
Aras da Orhan Turan gibi Gümrük Birliği’nin modernizasyonunun önemine değinerek, bunun Avrupa ile kurumsal entegrasyonu güçlendireceğini, yabancı yatırımcılar açısından Türkiye’nin öngörülebilirliğini artıracağını ve yeşil dönüşüm ile dijitalleşmeye uyum sağlayacak hukuki ve teknik zemini kuracağını belirtti. Son olarak, jeopolitik gelişmelerin dış politikaya etkilerine değinen Aras, bölgesel istikrarsızlığın küresel güvenliği doğrudan etkilediğini ve insani boyutun daima göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti. Özellikle Gazze’deki insanlık dramının kabul edilemez olduğunu vurguladı.